Güvendiğim dağlara kar yağdı!

“Çalışan olarak güvendiğim dağlara kar yağdı çünkü;

1. Sırf işler yetişsin diye kendimi paraladığım şirketimin, benim sağlığımı yeteri kadar önemsemediğini hissettim.
2. Özgürlük bu kadar önemliyken, özgürlüğümü işverenime emanet ettiğimi gördüm.
3. Aysonu maaş garantisi var diye hep içinde kalmayı tercih ettiğim güvenli alanın o kadar da güvenli olmadığını gördüm.
4. Ben ofiste çalışırken, o evden çalışabildiği için arkadaşıma dahi sinirlenebildiğimi gördüm.
5. Eğer bu süreç uzarsa ve işten çıkarma ile sonlanırsa; kariyerime yeni bir yön çizebilmek için maddi ve teknik çok da fazla birikimimin olmadığını gördüm.
6. Hep bir yetişme telaşıyla geçen günlerimde, kendime bir hobi edinebilecek özel vakti yaratamadığımı gördüm.
7. Satın alma alışkanlığımın ne kadar da fazla kontrolden çıktığını ve gereksiz tüketim çılgınlığına kapıldığımı gördüm.
8. Endişemin virüse yakalanmak değil, yakınlarımın virüse yakalanması karşısında yaşayacağım çaresizlik olduğunu gördüm.
9. Evde kalınca; çocuğum ile birlikte oynayabileceğim kadar çok oyun üretemediğimi gördüm.
10. Gelecek endişesiyle, o anın tadını çıkarmayı unuttuğumu gördüm.”

1. Günlük operasyonla uğraşırken, benim elimde olmayan sebeplerden dolayı işin durabildiğini gördüm.
2. Kurduğum işin, bir anda bana gelir üretmeyen bir şey haline gelebildiğini gördüm.
3. Yıllarca emek harcayıp bir noktaya getirdiğim işletmemin tamamen yok olması ihtimalinden çok korktuğumu gördüm.
4. Karar vermek için değil birkaç gün, bir saatin bile ne kadar değerli olduğunu gördüm.
5. Müşterilerimin kararlarının benim işimde ne kadar önemli olduğunu gördüm.
6. Zor kararlar vermem gerektiğinde ne kadar da yalnız olduğumu gördüm.
7. Evden çalışmanın değil, ekip evde çalışırken onlardan verim alabilmenin ne kadar zor olduğunu gördüm.
8. Her bir çalışandan beklentimi, tüm detayı ile paylaşmanın ne kadar zor olduğunu gördüm.
9. Cirolarımla övünürken, tahsilat takibini ne kadar da geri planda bıraktığımı gördüm.
10. Gelecek endişesiyle, o anın tadını çıkarmayı unuttuğumu gördüm.”

Güvendiğimiz dağlara belki kar yağdı ancak bu durumdan da kendi adımıza olumlu dersler çıkartmak zorundayız. İşimizi, şirketimizi ve bakış açımızı tekrardan yapılandırmak için bu süreyi doğru değerlendirmeliyiz.

Yıllar önce mentörüm, abim sevgili Birol Deper bana Dr. Kemal Sayar’ın YAVAŞLA kitabını hediye etmişti. Çünkü cevapsız mail; geciken proje bırakmamak adına kendimi parçalıyordum. O kitap sonrası, sonuca odaklanmaya, eşkâle etmeye ve filtrelemeye daha çok dikkat eder olmuş ve çok faydasını görmüştüm.

Şimdi önce biraz YAVAŞLAmanın, mevcut durumu net bir şekilde analiz etmenin, yeni koşullara uyum sağlamanın, kısa dönemi ön görmenin, planlamanın, aksiyon almanın, sonuçları takip edip tekrar uyumlanmanın tam zamanı…

Sağlıklı kalmalıyız.